Babalar günü sebebiyle baktığım her yerde bilumum kutlamalar, günün anlam
ve önemini içeren mesajlar havada uçuşuyor; facebook, twitter ve sms’ler. Sonra
özenle düşünülmüş hediyeler alınıyor, aile içi yemekler yeniyor. Ben de bu
mesajları okudukça ve geri kalanını düşündükçe ister istemez alınıyor, biraz
kızıyor, bir miktar da kıskanıyorum. Peşinden facebook’uma şu notu giriyorum; “Şam,
iskele, mafya, fukara, palamur, dert ve para babalarının da babalar gününü
kutlarım”. Sanırım babasız büyüdüğümden olsa gerek, gücüme gidiyor. Acaba
bu kargaşayı yaratan ve sağa sola mesaj çekenler babasız büyüyenleri hiç düşünmüyorlar
mıdır?
Sanmıyorum!
Sonra aklıma “Ben neden baba olamıyorum?”, sorusu takılıyor. Babasız büyüme
şansızlığım, bir gey olarak hiç baba olamayacağım şansızlığına dönüşmemeli diye
düşünüyorum. Nedense zihnimde “Gey”
ve “Baba” kelimeleri yan yana gayet güzel
oturuyor, tabi ben bunları düşünürken malesef Türkiye yeni anayasada doğru
düzgün bir “Cinsel kimlik” tanımlaması yapmanın mücadelesinde.
Gene çok mu uçuyorum dersiniz?
Ama enseyi karartmamak lazım, önümüzdeki engellerin onları aşmamız için
konulduğu fikri aslında hayatın kendi özünü teşkil ediyor. Engelleri aşmak için
de bir adım atmamız şart. Gereken adım bir fikir, bir örnek olabilir, belki de böyle
bir yazı.
Bildiğiniz gibi Avrupa Birliğinin pekçok ülkesinde ve Amerika’da eşcinsel
evlilik onlarca yıldır yasal. Cinsiyet ayrımı gözetmeden gerçekleştirilen
evlilikler doğal olarak beraberinde evlat edinme hakkını da doğuruyor. Evlat
edinme kriterleri arasında tüm evililiklerde olduğu gibi öncelikle bireylerin
geçmişi, aile içi uyumu, yaşam koşulları ve mali sorumluluk boyutu
değerlendiriliyor. Amerika’da yaşam boyu evlat edinme kavramına ek olarak ayrıca
Koruyucu Aile Sistemi (Foster Parenting) var ki bu da öksüz çocukların
yetiştirme yurtları yerine 18 yaşına gelene kadar istekli ailelerin yanına yerleştirilmesi.
Böylece çocuklara en azından kendi ayakları üzerinde duracakları yaşa kadar
doğal ve sıcak bir aile ortamında büyüme şansı sunuluyor.
Buna ek olarak özellikle kendi çocuklarına sahip olmak isteyen gey/lezbiyen
çiftlere ise alternatif çözüm yolları mevcut. Taşıyıcı annelik (Biyolojik
annelik) bunlardan biri. Gey çiftler taşıyıcı anne olarak kabul ettikleri başka
bir bayanın suni döllenmesi yoluyla çocuk sahibi olurken lezbiyen çiftler için ise
doğru adres genelde sperm bankaları. Ve, bütün bu uygulamalar normal
karşılanıyor.
Ben Türkiye’de pekçok homofobik, muhafazakar zihniyeti yerinden hiddetle zıplatacak
ve sinirden ters takla attıracak bu fikirlerin üstüne korkmadan giderken bir noktanın
daha altını çizmek istiyorum. Çünkü adım gibi biliyorum; eşcinsel evliliğe ve
evlat edinmeye ilk bel altı vuracakları nokta, “Eşcinsel aile yapısının çocukları yanlış etkileneceği”, saçmalığı
olacak. Sanki eşcinsellik bulaşıcıymış gibi. Ben şimdiden gardımı alayım, hiç
endişelenmesinler, eşcinselliğin doğal bir tercih ve yönelim olduğunu bilim
dünyası uzun zamandır ispatlamış. Yeni tartışmalar ise daha çok genler üzerine
yoğunlaşmış durumda. Onlar ister kabul etsin, ister etmesin. Ayrıca gene
Amerika’da ve Avrupa’da eşcinsel çiftler ve evlat edindikleri çocuklar üzerine
yapılan araştırmalar sonucunda çocuklarının eşcinsel olma olasılığının
heteroseksüel çiftlerin çocuklarının eşcinsel olma olasılığıyla aynı olduğu saptanmış.
İki grubun çocuklarının okuldaki eğitim başarıları ve topluma uyumları, sosyal
davranışları ise gene paralel. Buraya bir not düşmek gerekirse; Amerika’daki
2000 yılı nüfus ve aile yapısı çalışmasına göre lezbiyen çiftlerin 33%’ü ve gey
çiftlerin 22%’si çocuk yetiştiriyor.
Toparlamak gerekirse; eşcinsel evlilik bir ayrıcalık, lütfen değil, tam
tersine bizim ülkemizde de bir hak olmalı. Heteroseksüel çiftler evlenirken
nasıl bizden izin, onay alma gereği duymuyorlarsa bizlerin de bu bireysel
kararımızda onlardan izin almaya ihtiyacımız yok. Peşi sıra gelen evlat edinme
kriter ve koşullarında da aynı haklara sahip olmalıyız.
Ben şahsen baba olmayı kendime yakıştırıyor ve çok istiyorum. Bu benim de
hakkım.
Belki bir gün. Kim bilir?
“Co-parenting Among Lesbian and Gay Couples”,
Patterson & Farr, 2010.
“Findings
from the National Longitudinal Study of Adolescent Health”, Patterson &
Wainright, 2007.
“Research on Offspring of Lesbian and Gay
Parents”, Erich, Leung, & Kindle, 2005.