6 Ağustos 2013 Salı

ÖLÜM DEDİĞİN ÇEKETİNİ ALIP ÇIKMAKTIR

biber-gazıyla-öldürülen-genç-650 × 366Ölüm dediğin sırf ölmek değildir güzel kardeşim. Hayatın suratına kapıyı çarpmak, ceketini alıp çıkmaktır.

Sanki hiç yaşamamış gibi unutulmak, yaşamışsan da geride az iz bırakmaktır. Nüfus kütüğün mesela; sayfalarda öylece eskimektir. Çekilen fotokopidir.

Sonra senin soyadını taşıyan çocukların, filancaoğullarıdır. Ya da dedengiller zaten senin yerine Rüya, Hayat, Umut, Devrim, Bulut gibi süslü ve renkli soyadları seçmiştir. Tamam, kötü olanları da vardır ama artık o kadarını boş vermektir.

Bir de mezarında bayramda seyranda ziyaretleri kabul etmek, çiçeklere sevinmektir. Ta ki üstüne başkası gömülene kadar. Sonra onun ziyaretçileri, akrabaları ve yeni bir beden gelmesidir.

Ölüm dediğin başkasının çiçeklerine sevinen yüzlerce unutulmuş başkalarıdır.

Nasıl bir hayat sürdüğümüzü saymazsak tek fark, ölümün kendi zamanlamasıdır. Belki bir miktar doğumu kontrol ettiğimizi düşünüyorum ama ölümü asla.

Sen şimdi öldün güzel kardeşim. Gittin. Bittin. Unutuldun. Eyvallah.

Ama maalesef bazılarınız, parası olan bazılarınız ya da bazılarınızın akrabaları bu ölüme bir türlü ‘Eyvallah’ çekemez. Dilleri ve gözleri kördür....

Çünkü parayla insanlığa armağan edecek hiç bir şeyiniz yoktur. Ölümsüz bir tablo, bir kitap, opera yoktur, keşif hiç yoktur. Böyle olunca hayatın basit dengesini anlamak yerine gerçeklere karşı, ölümsüzlük adına asılırsınız küreklere.

‘Ölmüş birini nasıl ölümsüz yapmaya çalışırsınız?’

Hemen anlatayım kardeşim...

Mesela adınıza üniversite açarsınız. Madem amaç eğitim ve burs vermek, ulvi değerlere hizmet, kurduğunuz üniversiteye soyadınızı bir güzel verirsiniz. Sonra üniversiten, gelirleriyle kendini döndürmeye başladığı noktadan itibaren bir nebze gönlünüz rahatlar. Soyadınızı da bastığın her diplomayla sağa sola asarsınız.

Mesela adınıza kütüphane yaparsınız. Sanki dünyanın en önemli el yazmaları, tarih kitapları sizdeymiş gibi alırsınız bir bina, raflara dizersiniz 10.000-20.000 sıradan kitap, al sana kütüphane. Ömründe kütüphaneye gitmemiş insanlarla dolu bir toplumda çok önemli oluverirsiniz. Haklısınız, bunun için bir yatırım gerektiriyor ama sonuçta ölümsüz olacak sizsiniz.

Mesela adınıza bir hastane de açabilirsiniz. Her şeyin başı sağlık değil mi? Eğer para kazanıyorsanız bunun için şifa dağıtan, bolca dua alan hem de ölümsüzlüğe koşan sizsiniz.

Camileri de atlamamak lazım. Alt kat dükkanlar, üst kat sıkı fıkı saflar. Gelsin paralar.

Halbuki hepiniz ölümün huzurunda birer zavallısınız...

Hangi yolu denerseniz deneyin gene de ölümsüzlüğü elde edemeyeceksiniz. Çünkü ipin ucu dönüp dolaşıp hep cebinizdeki balyalara düğümlenecek. Ve o kağıt parçaları, kaç çuval olursa olsun, iki dudak arasından süzülen basit bir ‘Eyvallah’ kadar huzur verici olamayacak.

Bense çoktan hayatın oluruyla helalleşenlerdenim.

Yaptığım iyilikler, kırdığım kalplerle beraber aynı dakika içinde unutulup gitsin istiyorum. Arkamdan bir kişi bile gülmesin ya da ağlamasın. Elimden gelse, hiç yaşamamış olmak adına nüfus kayıtlarımı sildireceğim. Son olarak da küllerimi Dicle’ye, Mezopotamya'nın koynuna serpin. Kendi yatağında başkasıyla yatamayan, onun bunun kemikleri arasında hiç uyuyamaz.

1 yorum:

  1. Kisisel is baslatmak için bir kredi gerekiyor ?.
    faturanizi ödemek için bir kredi gerekiyor mu?

    Simdi kredi.teklif@gmail.com bize hemen kredi transferi ile devam etkinlestirmek için: Eger ilgileniyorsaniz lütfen bu e-postayi basvurun. Ayrica bu e-postaya burada bize ulasabilirsiniz: (finance_institute2015@outlook.com) Eger ilgileniyorsaniz dolgu ve bu bilgileri dönerseniz biz,% 2 faizle kredi veriyor.

    YanıtlaSil