27 Nisan 2012 Cuma

GÜLEN HAREKETİ - SONUN BAŞLANGICI (THE END)   
23 Şubat 2012 Tarihinde Kaleme Alınmıştır

İlk başlarda herşey yolunda gidiyordu. Ama kimin açısından bir bakalım?
---
1999 senesi Mart ayı, Fethullah Gülen sağlık sorunlarını bahane ederek Amerika’ya gitti.
---
28 Şubat süreci devam ederken aynı sene Haziran ayında laik düzen yerine şeriata dayalı bir İslam devleti kurmak için taraftarlarını teşvik ettiği suçlamalarıyla 22 Ağustos 2000 tarihinde aleyhinde dava açıldı. 2006 yılında bu davadan “cürüm ve şiddete başvurarak teşekkül oluşturduguna dair delil olmadığından” beraat etti. Bu karar 2008 yılında Yargıtay Ceza Genel Kurulunca oybirliği ile onandı. (wikipedia)
---
Bu esnada, 2001 yılı 9/11 terör saldırısı sonucu New York’da en az 2985 kişi öldürüldü. Amerikanın ve dünyanın nefreti El Kaide üzerine yoğunlaştığı esnada Irak’ı Özgürleştirme Operasyonu, arkasından Afganistan geldi. 2008 senesinde Barack Obama Amerika’nın ilk Afrikalı Amerikalı başkanı oluşuyla bir dizi politik ve sosyal olay yaşandı. Müslüman bir ülkeye, Türkiye’ye, ilk ziyaretinde kendisini İstanbul’da ağırladık. Burada ise sepetten “Büyük Ortadoğu Projesi” çıktı.
---
Şimdi Ortadoğunun haritasını bir önünüze koyun, hani şu ülkeleri renk renk birbirinden ayıran basit bir harita olsun bu ve İran’a bakın, sonra sınır komşularına bir göz atın.
---
Irak; Yer yer bombalamalar, ölümler artık sıradanlaşmış, sunni-şii çatışması an meselesi. Kürtler ise farklı bir senaryoda ilerliyor. Güçlünün yanında olmaktan başka seçenekleri de zaten yok.
---
Afganistan; 60 yılı aşan mahfus kaderinden hala kurtulamamış olmanın verdiği yıkılmış bir ülkenin ardından şimdi de Taliban şiddeti her geçen gün kendini hissettiriyor.
---
Pakistan; politikası ve iç işleri yakın zamanda karışmaya başlamasıyla birlikte bizdeki 28 Şubat’lara benzer senaryolar Pakistan’da da sıklıkla yaşanıyor.
---
Türkmenistan; İran’la o soğuk 2008 kışından beri doğal gaz ve kıyı sağanlığı konularında sorun yaşıyor, ayrıca İran’da yaşayan 3.000.000 Türkmen gözden kaçmamalı.
---
Azerbaycan; İran’ın etnik yapısı içerisinde 20.000.000 nüfusları ile 20%’ye yakın en büyük azınlığı temsil ediyor. Bu kesim İran’ın Kuzeyinde 1917’lerde bağımsızlık için bazı mücadeleler vermişti.
---
Ermenistan; ucundan sınır komşusu, İslami rejimle yönetilen bir İran’la aralarının iyi olmasını beklenemez.
---
Türkiye; yıllardır Amerikanın vazgeçilmez müttefiği, şimdilerde İran ile garip bir politik gel-git içerisinde, bir yandan da Malatya’da konuşlanacak Füze Kalkanının çıkmazında. İran tarafından resmen tehdit ediliyoruz. Oraya yerleştirmeyin yoksa vururuz, demiyorlar mı?
---
İsrail Faktörü; kurulduğu ilk günden beri zaten İran’ın kanlı bıçaklı düşmanı. Düşünsenize böyle de bir düşmanınız var.
---
İran bu tabloyu görmüş olacak ki elinden geldiğince bir yanda Irak, diğer yanda Pakistan ve Afganistan bütün gücünü kullanarak kartları kendi aleyhine bağıtmaya çalışıyor.
---
İran’ın bu saydığımız komşularından özellikle Azerbaycan, Pakistan ve Afganistan’ın ise Türkiye ile hem tarihsel, hem etnik, hem de sosyal ve kültürel alanda ne kadar yakın olduğunun altını çizmek isiyorum. Ayrıca “Van Minit” sahneleri neticesinde İsrail ile Türkiye’nin arasının şimdilik limoni gözükmesi gerekiyor.
---
Sizce Ortadoğunun örnek gösterilen (adeta poh pohlanan) ve en güçlü müslüman aktörü lanse edilen Türkiye’nin, İran’ın bir sene (belki daha az süre) içerisinde nükleer silaha sahip olmasını isteyeceğini düşünüyor musunuz? Ya da şöyle sorayım, İstanbul’a her an bir nükleer bomba atılması riskini Türkiye kaldırabilir mi?
---
Türkiye’de bu esnada; Gülen Hareketi, AK Parti içerisinde ve devletin her kademesinde artık yerine oturmuş, diğer yandan laikliğin savunucusu TSK konjektürden çıkarılmış, Paşalar hapiste, Susurluk, Andıçlar, Ergenekon derken ortalık toz duman olmuş. Muhalefet partisi var ama aslında yok gibi, kendi kendilerine devamlı Kurultay yapıyorlar. Muhalif gazeteciler yargılanıyor. Avrupa Birliğini deseniz zaten artık sallamıyoruz. İşte, onlar da senaryonun ucundan azıcık tutalım diye bize Fransa üzerinden Ermeni Tasarısı adı altında parmak atıyorlar.
---
Ve bir anda; Amerika'da FBI Gülen Hareketi ve okulları hakkında bir yolsuzluk soruşturması başlatıyor.
---
Bu soruşturma ne kadar sürer dersiniz? 1-2 yıl mı?
---
Soruşturma sonucunda Gülen Hareketi suçlu bulunursa ne olur? Okullarına el koyulur değil mi?
---
Amerika’daki 100 Gülen okuluna el koyulunca ne olur? Bu Kanada’ya ve hemen Avrupa’daki okullarına sıçrar değil mi? Ya diğer üçüncü dünya ülkelerindeki okulları?
---
Herşeyden önemlisi Türkiye’dekiler ve bu okullara, dershanelere çocuklarını gönderen aileler, basın, medya, eksen kayması, tsunami, deprem, çığ düşmesi, kar topu etkisi ve diğerleri.
---
İpler gerilmiş gibi gözüküyor. Ya sizce?
---
Aranızdan birinin Turuva Atı dediğini duyar gibiyim. Hadi canım, o kadar da abartmayın isterseniz.
---
Asıl hedef hep İRAN oldu.
---
Türkiye ile İran arasında 1639 yılında imzalanan Kasr-ı Şirin anlaşmasından sonra hiç bir koşulda ve siyasi gelişmede (İran’daki keskin rejim değişikliği dahil) en ufak bir sorun yaşanmadı. Tam 373 senedir.
---
Şimdi “Sonun Başlangıcı” derken ne demek istediğimi anladınız mı?
---
Bunu en başta Fethullah Gülen, yakın dava arkadaşları ve AK Parti içerisindenki yandaşları (müritler, inananlar) anlaşmış olacak ki son günlerde Parti içerisinde de gizli bir kıyamet kopuyor.
---
Sanki bir Lale Devri’nin son demleri yaşanıyor.
---
Geçmiş olsun. Kalan sağlar kimindir?

Can Çavuşoğlu
www.cancavusoglu.info

ODATV.COM   27 Nisan 2012 Tarih, Washington'dan Ankara'ya Mission: Impossible
"İran Atom Bombası Yapmadan Türkiye Savaş Çıkarıversin"
http://www.odatv.com/n.php?n=iran-atom-bombasi-yapmadan-turkiye-savas-cikariversin--2704121200

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder