“Obama’nın ikinci başkanlık dönemi, bireysel vergilerde yeni düzenlemeler ve öngörülen artışlarla tekrar gündeme taşındı. Bu uygulama aslında nüfusun yüzde üçünü, yani gelir seviyesi yıllık 1 milyon doların üzerinde olan bireyleri kapsamakta. Hükümetin vergi toplama ayı Ocak olduğu için elde edilen gelirle cari açık 1 günde yarıya inecek (Açık Uçurumu - Deficit Cliff). Amerika, özellikle Ocak ayında ani ama geçici bir ekonomik durağanlığa giriyor. Bir ülkenin para birimi aynı zamanda dünyanın para birimi olarak da değerlendiriliyorsa, bunun Türkiye’ye etkilerini göz ardı edemezsiniz. Amerikan ekonomisindeki bu ani daralma, dünya piyasasında dolara olan talebi aynı hızda arttıracak.”
“Beklentiler ise 1 $’ın yeni değerinin 1.7$’a kadar yükselecek olması (diğer bir tabirle dolar 70% değer kazanacak). Ocak ayının ilk haftasında TL karşısında doların yeni değeri sizi şaşırtmasın. Mümkünse yatırımlarınızı, alacaklarınızı ve borçlarınızı şimdiden buna göre yapılandırın. Amerikan ekonomisindeki daralmanın ise ancak 2013’ün üçüncü çeyreğinden sonra bir toparlanma trendine girmesi bekleniyor.”
“Bir son dakika gelişmesi; doların gidişatından aslında bir komplo teorisi de üretilebilirim. ODTÜ olayları neticesinde siyaset sahnesi kızışmış durumda, sanki diyorum bu ya da benzeri ani bir olayla geleceği önceden belli olan devalüasyonu hem göğüsleyip hem de günahı solculara atmak söz konusu olabilir mi? AKP tabii ki kredi kaybedecektir ama sonrasında bir Suriye hareketiyle bunu kolayca geri toparlayabilir.”
“Demedi demeyin…” diyerek bitirmiştim.
Bu yazı kaleme alındığında dolar 1.75TL seviyelerinde seyrediyordu, bugün ise 2.00 TL’yi (aslında Şubat’ta bulması gereken değerini) azimle zorlamakta. Doların 2013’te 70% değer kazanacağı göz önüne alındığında yıl sonuna doğru gerçek değerinin 2.90 TL civarında olmasını beklemek hiç de şaşırtıcı olmaz. TC Merkez Bankasının dolar rezervlerinde sahip olduğu güçlü pozisyon düşünüldüğünde ise beklentilerimiz açısından daha iyimser bir 2.80 TL rakamını çıkarabiliriz. AKP hükümeti dolar rezerviyle devalüasyona direnmeye devam ede dursun arkadan gelen petrol bindirmesiyle işte asıl film orada kopacak gibi gözüküyor.
TC Merkez Bankası 2013 Aylık Dolar Rezervi Değişimi
- Ocak 2013 10.355.100.000$
- Şubat 2013 10.443.700.000$
- Mart 2013 10.565.000.000$
- Nisan 2013 11.327.000.000$
- Mayıs 2013 10.877.300.000$
- Haziran 2013 10.566.700.000$
- Ocak 2013 97.49$
- Şubat 2013 92.05$
- Mart 2013 97.23$
- Nisan 2013 93.46$
- Mayıs 2013 91.46$
- Haziran 2013 96.40$
- Temmuz 2013 103.48$
AKP hükümeti, TL’deki değer kaybını Türkiye’nin her tarafında, seçimler yaklaştıkça daha da şiddetlenerek artacak protestoları bahane göstererek topluma yavaş yavaş giydirmeyi planlıyor. ABD Merkez Bankası faiz oranlarındaki beklenen değişim de aslında bir bahaneydi. Petroldeki artışı da Mısır’daki askeri müdahaleye ve iç karışıklıklara bağladılar mı işlem tamamdır.
Dolardaki çıkış, dış ticaretle alakalı bir yön çizerken (ihracat/ithalat yapan firmalar, ürünler ve ham madde) petroldeki artış ise ekonomiyi daha kısa bir zaman diliminde etkiler. Ürün ve hizmetlerin tüketiciye ulaşması esnasında binek araçlar, kara yolu, kargo başta olmak üzere pek çok lojistik parametreyi yeniden fiyatlandırarak –zamlandırarak- ürünün maliyetine direk bir etki söz konusudur (taksimetreyi ve toplu taşıma ücretlerini saymıyorum). Ek maliyetlerle artan ürün ve hizmet fiyatları ise halka zam olarak yansır. Ayrıca 4 ay sonra bol keseden seçim kampanyalarının ve mali savurganlığın ülke ekonomisine getireceği ekstra yükü de göz ardı etmemek gerekir.
Bu noktada iş dünyasının yapması gerekenler ise;
- Kredileri, eğer dolar bazında ise mümkün olduğunca, belki bir miktar daha fazla faiz ödeyerek TL’ye çevirmek. Borçları revize ederek seçim sonrasına, yani 2014’e ötelemeye çalışmak.
- Alacakları (çek, senet vs.) en kısa sürede belki daha düşük rakamlara tahsil etmek. Olası nakit akışını ise dolara kanalize etmek.
- Ürün stoklarını eritmek pahasına mümkün olduğunca hızla ABD ve Avrupa ülkelerine satmaya çalışarak dolar ve avro girişi sağlamak.
- ABD ve Avrupa firmalarıyla geleceğe yönelik yeni projeler geliştirmek, ortaklıklar kurmak. Bireysel yatırım projelerini ise en az bir yıllığına askıya almak.
- Şirket bazında dinamik ve kendini güncelleyen bir küçülme stratejisi belirlemek. Tasarruf sağlanabilecek her gider kaleminde (elektrik, ulaşım, kira, yeni ürün lansmanı, reklam ve PR çalışmaları, istihdam vs.) biraz daha tutucu tavır sergilemek.
- Ekonomik çakılma için şimdiden hazırlıkları tamamlamak ve kemerleri sıkı sıkıya bağlamak.
Kisisel is baslatmak için bir kredi gerekiyor ?.
YanıtlaSilfaturanizi ödemek için bir kredi gerekiyor mu?
Simdi kredi.teklif@gmail.com bize hemen kredi transferi ile devam etkinlestirmek için: Eger ilgileniyorsaniz lütfen bu e-postayi basvurun. Ayrica bu e-postaya burada bize ulasabilirsiniz: (finance_institute2015@outlook.com) Eger ilgileniyorsaniz dolgu ve bu bilgileri dönerseniz biz,% 2 faizle kredi veriyor.