10 Ocak 2013 Perşembe

ODATV'NİN ABD VE DÜNYA ANALİZİNE YANIT

ODATV yazarlarından Hüseyin Vodinalı’nın 4 Ocak’da yayınlanmış “Atlantik mal, Avrasya can derdinde” başlıklı bir analizini okudum. İçeriği özetle; Türkiye-Suriye-İsrail üçgeninde ABD ve Rusya’nın olası jeopolitik hamlelerini değerlendiriyor.

Vodinalı analizini, ABD’de yaşanan mali uçurum neticesinde ekonominin kötüye gideceği, doların değer kaybedeceği ve sonucunda bir 3. Dünya Savaşı olasılığı üzerinde duruyor. Yazının son kısmını size aynen aktarıyorum:

“ABD’deki (14,6 trilyon dolarlık borçlanma tavanının aşılması yüzünden) mali uçurum paniği de sürüyor. Son dakikada Senato ve Kongrede onaylanan paket ile derin bir nefes alan Obama yönetimi, ülkedeki en zengin yüzde 2’lik kesime ek vergi getiren paket yüzünden epey bir baş ağrısı çekecek gibi görünüyor. Ülkede yıllık geliri 450 bin doların üzerindeki Amerikalılara ek vergi yükü gelecek. Ama bundan da vahimi, küresel bazda doların hakimiyetini giderek yitirecek olması. ABD eskisi gibi güvenli liman olmaktan çıkıyor. Dolar hakimiyetini askeri gücüyle sürdüren ABD’nin bundan böyle (dev bütçe ve dış açıklarıyla) bu düzeni devam ettirebilmesi de zor görünüyor. Çin de doların sahneden yavaşça çekilmesi için uzun soluklu bir ekonomik savaşı sürdürüyor. 2013 savaş tehdidi ve ekonomik krizlerin atbaşı gittiği bir yıl olarak başladı. Bakalım bu savaş ve kriz ortamında, 2012’de servetlerini 241 milyar dolar artıran dünyanın en zengin ilk 100 kişisi, bu yıl ne kadar daha zengin olacak?”
Ben de ABD’de yaşanan bu ekonomik küçülmeye, mali uçurum ve doların yeni değerine 2012’deki son yazımda değinmiştim. Metrosfer vasıtasıyla bir kez daha hem Vodinalı’yı düzeltmek hem de okurlarımı doğru bilgilendirmek adına kendisine aşağıdaki cevabı yazdım:

“Yazınızın özellikle son kısmı maalesef hatalı bilgidir. ABD'de vergi toplama ayları Ocak ve Şubat olduğu için her sene bu dönemde mali uçuruma girilir, ilk kez yaşanan ekonomik bir olay değildir. Sebebi ise vergilerini ödeyen halkın Mart'a kadar harcama yapmaktan kaçınması ve dolayısıyla ekonominin daralmasıdır. Obama'nın 2012'de tekrar seçilmesinin önemli sebeplerinden biri zaten zenginleri daha fazla vergilendirerek bu seneki mali uçurum sayesinde cari açığı yarıya (evet, tamamen yarıya) indirmek istemesidir. Bunu da başarmıştır. ABD’deki mali yeni yapılanma sırf vergilerde artışla değil, devlet harcamalarında, personel kesintilerinde ve askeri bütçede azalmayla devam etmektedir. Buradan hareketle ABD'nin bir dünya savaşı istemediğini anlayabilirsiniz. Ayrıca ABD Merkez Bankasının tarihinin en düşük kredilerini sunmaya devam etmesiyle halk biraz daha rahatlatılmaya çalışılmaktadır.
Asıl önemli konu ise eğer bir ülkenin para birimi (dolar) dünyanın finans ve ticaret birimi olarak da kullanılıyorsa ABD'deki ekonomik küçülmenin ki en büyük tüketicidir, dünyaya yansımasıdır. 2013'de 1$'ın yeni değerinin 1.7$ olması beklenmektedir, bu da Türkiye’de önemli bir devalüasyon olacağının işaretidir. Yani sizin dediğinizin tam tersidir.

Bütün ekonomisi ABD'ye bağımlı başta Çin olmak üzere tüm diğer ekonomiler artık ürünlerini eski fiyatlarla satamayacaklar, çünkü ABD almayacak ve dolayısıyla fiyatlarını düşürmek zorunda kalacak, başka bir deyişle ABD’deki tüketici 1$’a daha fazla ürün alır duruma geleceklerdir. İşin ABD ayağında önemli bir sorun gözükmemektedir.
Son olarak da bünyesinde Apple, Microsoft, Motorola, Intel, Boeing, Facebook, Google, Yahoo, Twitter, Instagram, McDonalds, Burger King, Nike, Timberland, Levi’s, Calvin Klien, Tommy Hilfiger, Oakley, Coach, Victoria’s Secret, Walmart, NBA, NFL, müzik ve eğlence sektörü, Hollywood, animasyon, bilgisayar oyunları sektörü, Ford, Dodge, General Motors, Lincoln, sağlık ve ilaç sektörü ve ARGE, Sigorta, Yatırım, Bankacılık, Telekomünikasyon, GPS ve daha sayamadığım binlerce teknoloji ve marka barındıran bir ülkeye (toplam pazar payı katrilyon dolarları geçer) kolay kolay bir şey olmaz. Saygılar.”

Asıl Türkiye’nin ekonomisine dikkat
Sayın Vodinalı’ya bu düzeltmeyi yazdıktan sonra biraz da Türkiye ekonomisine değinmek istiyorum. Yani koskoca Türkiye’de, 2013’ün bir devalüasyon yılı olacağını gören tek yazar ben miyim? Ya da bu konu biliniyor ama toplumla paylaşılmıyor mu?

Burada üç suçlu görüyorum.
İlki, ülkemizde 10 yılda bir aralıksız gerçekleşen askeri darbelerle siyasete ve Cumhuriyete verilen sözde ayarlar, sonucunda binlerce kişinin hapsedilmesi, ölmesi ve ekonominin her seferinde 10-20 yıl daha geriye gitmesidir. İkincisi, bir türlü bitirilemeyen PKK terörü ve kaybedilen başka bir 30.000 candır. Son suçlu ise Türk işadamı ve girişimcisidir. Onların suçu ise vizyon sahibi olmamaları, bencil davranıp devamlı kendi ceplerini doldurmaya çalışmaları ve neticesinde ülkemiz adına bir dünya markası yaratmamaları veya yaratamamalarıdır.

Benim gördüğüm tek dünya markamız ise, o da Ülker’in iflasın eşiğinde satın aldığı, Godiva’dır. Godiva’nın zaten ABD pazarında başarısı olsaydı başkasına satılmazdı. Bu arada kimse bana Mavi Jeans’in hayali PR çalışmalarından ve New York'taki satış yerinden bahsetmesin. ABD’de bir yer açacaksın ama pazara giremeyeceksin, bu semboliktir, reklam amaçlı bir vitrindir. Zaten Mavi Jeans reklamını da sadece Türkiye’ye yapmıştır.
Aynaya “Enseyi karartma”, diyorum, olmuyor. “Gelecekten umutlu ol”, diyorum, kendimi kandırmaktan öteye geçemiyorum. “Her şey rezalet, gör işte”, diyorum, bunalıyor, depresyona giriyorum. En iyisi, sizinle paylaşmak oluyor. Çözüm üretmenin ötesinde, rahatlıyorum.

Neyse, bari siz enseyi karartmayın. Hepinize dolu dolu bir 2013 dilerim. Aman, “dolar”a dikkat.
www.cancavusoglu.info

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder